Adı Masum, Kendisi Zehir!

Sevgili okurlar,
Son zamanlarda, yol kenarı ve parklarda o kadar çok gri küçük tüplere rastlamaya başladım ki, ister istemez ilgimi çekerek, içimde araştırma dürtüsü uyandırdı. Benim gördüklerim ve gelişi güzel atılan çöp atığı sandığım, adı ve görünümünün şirinliği altına gizlenen meğerse bir zehirmiş.


“Gülme tüpleri.”
Çoğunluğu gençlerden oluşan, çevremdeki insanlara sormaya başladım: “Gülme gazı nedir, bilginiz var mı, nerelerde kullanılır veya hiç kullandınız mı?” Aldığım cevaplar: “Doğum günlerinde, sınav dönemlerinde, eğlence için, ses tonumuzu değiştiriyor ve komik oluyor, meraktan bir kez kullandım, stresten uzaklaştırıyor, ucuz ve alması kolay olduğu için alkol veya ot yerine kullanıyoruz…” En can alıcı cevap ise: “kafa yapıyor!” oldu.

Peki gerçekte bu gülme gazı nedir, nerelerde kullanılır, içeriği ve etkisi nelerdir? Nitroz oksit, gülme gazı ya da mutluluk gazı olarak bilinen, N2O şeklinde formüle edilen bir kimyasal bileşik olan gaz, 1775 yılında Joseph Priestley tarafından üretildi. Sonrasında da Sir Humphrey Davy tarafından 1790’lı yıllarda popülerleştirildi. Farklı kullanım yerlerine sahip olan gülme gazı, genellikle rahatlatıcı etkisinden dolayı diş doktorları tarafından belirli hastalar (genellikle çocuklar) ve prosedürler için klinik bir sakinleştirici, bölgesel anestetik olarak, motorlu yarışlarda araçların motorları için güç çıkışını arttırmada ve roket motorlarında oksitleyici olarak, püskürtmeyi sağlamak için spreylerde, bazı gıdalarda katkı olarak ve paketlenmesinde bakteri oluşumunu engellemek için kullanıldı. Şimdilik bu boyutu bizi o kadar ilgilendirmiyor. Asıl ilgilendiren yönü; yatıştırıcı etkisinden dolayı  yaygın bir şekilde kullanımının artması, zararları ve gençlerimizin buna gereksinim göstermeleridir.

Elde etmesi çok kolay olan gülme gazının uzmanlara göre zararları; tekil olarak solunduğunda etkisi birkaç dakika sürdüğü için uzun süreli kullanılan gülme gazı, nefes alımını engelleyerek akciğerlere yapılması gereken hava tedarikini etkileyerek beynin hasar görmesine neden oluyor. Bu da, koma ile sonuçlanabilmektedir. Kişi bilincini kaybedebilir ve oksijen yetersizliğinden (boğulma) dolayı beyin ve organ hasarına (akciğer çökmesi) kadar gidebilir. Olası olarak zatürre (pinömoni), cerrahi yara enfeksiyonları ve kalp krizi görülebilir. Gülme gazı zararları arasında kol ve bacaklarda uyuşukluk, yorgunluk, baş dönmesi ve baş ağrısı görülebilir. Ayrıca B12 vitamin rezervlerini etkilediğinden eksikliğine sebep olabilir ve zihin karışıklığı gibi nörolojik problemler doğurabilir. Kısa vadeli kullanımlarının yanı sıra düzenli kullanımlar da sinir hasarı, dikkat eksikliği, motorik bozuklukları ve eklem uyuşmaları gibi uzun süreli etkiler bırakabilir. Karaciğer, böbrek ve beynin zarar görebileceği gibi kadınlarda kanser riski artışında bağlantısı vardır. Kemik iliğindeki kan hücrelerinin yetersizliğinden megaloblastik anemi (b12 vitamini ve folik asit eksikliğinde görülen anemi türü) gelişebilir.

Fizyolojik bağımlılık yapmayan ama psikolojik bağımlılık yapan, birkaç dakikalık aşırı mutluluk, gevşeme hissi veren, kazalara yol açan, adı masum, kendisi zehir olan bu gaza ve bunun gibi maddelere gençlerimizi iten sebebler nelerdir, neden depresyon tedavisi gören gençlerimizin sayısı arttı?.. Bu sorular sosyolog ve psikologlar tarafından cevaba muhtaç haldedir. Bu gibi masum gözüken, kısa süreli, eğlence içerikli maddeler aslında toplumun kültürüne yerleştirilmiş birer dinamitlerdir. Atalar ne de güzel demişler: “bir çivi bir nal, bir nal bir at, bir at bir komutan, bir komutan ise bir ülkeyi kurtarır.” Bizim bir çivi kadar gördüğümüz olay belki de toplumumuzun değer yargılarının birer temel taşı, nirengi noktasıdır.
Unutmayınız ki, Benjamin Disraeli’nin dediği gibi ” Alışkanlıkların zincirleri önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olurlar.”

Hepinize mutlu bir tatil diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla,

Mücevver Ünüvar Konuksever




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!