Hollanda’nın Türkeş tavrı

15 Temmuz kanlı darbe girişimi yıldönümü vesilesiyle Avrupa’nın bir çok merkezinde anma programları yapılıyor. Demokrasi ve Milli Birlik Günü Şehitleri adıyla yapılan anma programlarına Türkiye’den de misafir konuşmacılar katılıyor. UETD tarafından organize edilen bu programlardan biri de Hollanda’nın Apeldoorn kentinde yapılacaktı. Programa konuşmacı olarak Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş katılacaktı. Duyuruların yapılması ve afişlerin paylaşılmasıyla birlikte Hollanda en üst düzeyde bir açıklama yaparak, Tuğrul Türkeş’in Hollanda’ya gelmesini istemediğini söyledi. Ve böylece Hollanda Türkiye arasında ikinci bir diplomatik krizin ayak sesleri yükselmeye başladı. Açıklamalar arka arkaya geldi. Ortalık bir anda alevlendi. Ve Tuğrul Türkeş bu durumda Hollanda’ya gelmeyeceğini açıkladı. Adeta ikinci bir diplomatik krizin eşiğinden dönüldü. Şaşkınlık içinde olayın arka planı nedir diye sorabildik ancak. Hollanda’nın bu ateşli Türkeş tavrı ne anlama geliyordu?

Hollanda’nın tepkisi

Hollanda, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in Apeldoorn’da yapılacak toplantıya katılmasının uygun görüşmediğini en üst düzeyden ortaya koydu. Başbakan Rutte Hamburg’da yaptığı açıklamada ‘Hollanda Türkiye ilişkileri çok kötü bir durumda. Hollanda Büyükelçisi Ankara tarafından kabul edilmiyor. Ben Erdoğan’a, Erdoğan bize kızgın. Durum böyleyken Tuğrul Türkeş’in Hollanda’ya gelmesi abesle iştigaldir’ ifadelerini kullandı. Devamla yapılan yorumlarda, Türkiye’nin Rotterdam’da yaşananlardan sonra Hollanda ile siyasi ve ikili üst düzey ilişkileri geçici olarak durdurduğuna dikkat çekilmekte. Ayrıca yetkililer Hollanda kabinesinin Türk muhataplarıyla konuşmaya hazır olduklarının da altını çiziyorlar…

11 Mart krizi devam ediyor…

Evet. Sayın Hollanda Başbakanının ve uzmanların bu çıkışları ve açıklamalarından analaşılan mesaj çok açık: 11 Mart Cumartesi akşamı Rotterdam’da yaşanan olaylar ve Hollanda Türkiye diplomatik krizinin etkileri devam ediyor. Bu kriz ve sorun konuşulmadan Holllanda Türkiye’den gelecek hükümet temsilcilerine hoş geldin demiyecek. Hollanda’nın Tuğrul Türkeş’e karşı tutunduğu bu tavrın arka planında 11 Mart öncesi ve sonrası yaşananlar var. Hollanda’nın bu tavrı Ankara tarafından bilinmiyor mu? Ya da Hollanda’nın bu tavrı Ankara’ya yansıtılmıyor mu? Daha doğrusu Türkiye bu konuda ne düşünüyor? Doğrusu merak konusu.
Krizden kimler rahatsız?
Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkiler her geçen gün daha da katmerleniyor. Bunu hem Hollanda medyasının taraflı tutumundan hem bazı siyasilerin tavırlarından açıkca gözlemliyoruz.

Peki bu durumdan kimler rahatsız?

İlginçtir ama, iki ülke arasında yaşanan diplomatik krizden, ilişkilerin bu denli bozulmasıdan rahatsız olanların başında ilişkileri takip eden, tecrübesi olan Hollanda bürokrasisindeki memurlar geliyor. Lobi çalışmaları yürüten dostlarımızdan gelen bilgiler, bürokratların iki ülke arasındaki ilişkilerin bir an önce düzelmesi, bekleyen ve durdurulan bir çok ortak çalışmanın eskiden olduğu gibi devam etmesi yönündedir.
Bürokrasiyle birlikte Türkiye’de yatırımları olan Hollandalı girişimciler de bu durumdan rahatsızlar. Diğer taraftan her yıl Türkiye’ye tatile giden, Türkiye’yi komşularına anlatan Hollandalıların da canı sıkılıyor. Bu gruplara ilave olarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin bu hale gelmesinden üzüntü duyan bir kesim de hiç şüphesiz Hollanda Türk toplumudur. 2012 yılında Hollanda Türkiye diplomatik ilişkilerinin 400. Yıldönümü kutlamalarının daha hafızalarda tazeliğini koruduğunu, bu olumsuz havanın Hollandalı Türklerin günlük yaşamlarını alt üst edecek hale getirmeden normalleştirilmesini arzu ediyorlar.

Gerginlikten kimler nemalanır?

Hollanda ve Türkiye arasıdaki diplomatik gerginlikten hiç şüphesiz 15 Temmuz kanlı darbe girişimini, milletin varlığına ve egemenliğine yapılan saldırının ‘bir Erdoğan-Gülen kavgası’dır algısını yayan zihniyet nemalanmaktadırlar. Gerginlik Hollanda ırkçı partilerin, düşünürlerin ve Türkiye-Erdoğan karşıtlarının ekmeğine yağ sürmektedir. Gerginlik, hemen hemen her hafta Hollanda medyasında ‘Pensilvanya’da yaşayan ruhani lider Gülen Türk hükümeti tarafından 15 Temmuz darbesinin sorumlusu olarak gösteriliyor’ cümlesini kuran medyanın işine gelmektedir. Velhasıl iki ülke arasıdaki gerginlik, terör örgütleri; bölücü ve maşa olan PKK yandaşları ve elbette Hollanda medyasında kendilerini çok masum ve kurban seçilmiş olarak gösteren FETÖ yapılanmasının işine gelmektedir…

Türkiye, binlerce yıllık bir devlet gelenek ve tecrübesiyle bu işin üstesinden gelecek güce sahiptir.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!