“Yapıcı hareket ettik. İşbirliği olanaklarını sonuna kadar zorladık. Pozitif gündeme odaklandık”

T.C. Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz özgün çalışmalarıyla her kesimden insanın gönlünü kazandı. Aytaç Bey’in Hollanda’daki görev süresinin sonunda HABER ekibimizle kendisine bir ziyaret gerçekleştirdik. Sohbet ortamındaki geçen görüşmemizin kayıtları uzun yıllar hatırlanacak.

Aytaç Bey, görev sürenizin bitmesine az kaldı. Biz de size ekibimizden bazı arkadaşlarımızla bir veda ziyareti gerçekleştirelim istedik. Rotterdam Başkonsolosu olarak güzel işlere imza attınız. Son dönemde en dikkat çekici çalışmalarınızdan birisi Aile ve Sosyal Hizmetler Danışmanlığı. Nasıl oluştu bu fikir?

Başkonsolosluğumuzda, aile ve sosyal hizmetler danışmanlığının tahsisini elzem gördük vatandaşlarımız için. Zira farklı sorunları olan vatandaşlarımız olduğunu tespit ettik. Nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda fikir egzersizi yaptık. Bu danışmanlık hizmetinin kapsamında, ebeveynlik, pedagojik konular, aile içi şiddet, sosyal uyum, madde bağımlılığı gibi birçok konu var. Bu sorunların var olması ayıp değil, tam tersine farkına varılıp çözüm üretilme yoluna gidilmemesi yanlış. Bileğimizi incittiğimizde nasıl doktora gidiyor isek, bu tür sorunlarda da destek alabilmeliyiz. Toplumumuzda da bu tür sorunlar mutlaka yaşanıyor. Biz toplumumuza “yalnız değilsiniz” mesajını vermek istiyoruz. Esasen, Hollanda kurumlarında ciddi çözüm olanakları var. Ancak iki temel nedenle vatandaşlarımız Hollanda kurumlarına gitmeyebiliyorlar. Birincisi, bu kurumların varlığından haberdar olmayabiliyorlar. İkincisi, dil sorunu. Belki bazı vatandaşlarımızda güven sorunu da sözkonusu olabiliyor. İşte biz de tam bu noktada devreye girelim istedik. Aradaki eksik bağlantı noktasını kuralım dedik. Danışmanımızın Hollandaca ve Türkçeyi iyi konuşması, ayrıca bu işlerde tecrübesi olması önceliğimizdi. Öyle bir adayı aradık ve bulduk. Mehtap Turaçtemur Hanım. Gerçekten, işini iyi ve severek yapan bir kişi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Danışmanlığı hizmetini başlattık; ancak aradan 5-6 ay geçmesine rağmen başvuru sayısı henüz istediğimiz seviyede değil. Vatandaşlarımızın gelmekten çekindiğini anlıyoruz. Sonunda dedik ki, biz atlayıp camilere gidelim. Danışmanımız ve Başkonsolos Yardımcımız başlangıç olarak Rotterdam’da iki camimize gittiler, inşallah devamı da gelecek. Cami derneklerinde münhasıran kadınlarımızla biraraya geldik. Kadınlarımıza daha fazla ulaşmak istiyoruz. Kanadının biri eksik olan kuş uçabilir mi? Toplumun yaklaşık yarısı kadınlarımızdan oluşuyor. Onları sosyal hayatta daha fazla görmek istiyoruz. Onlar olmadan eksiğiz.

Cami toplantılarında esas olarak danışmanlık hizmetini tanıttık. Onlara dedik ki, şimdi burada kendinizi ifade etmek zorunda değilsiniz. Telefon numaramızı ve e-posta adresimizi verdik. Mahremiyetlerinin emin ellerde olduğu konusunda güvence verdik. Sanırım en önemli nokta da burası. Bu şekilde başladık, umuyoruz daha çok insanımıza ulaşıp faydalı olacağız. Biz her sorunu elbette çözemeyiz ama yol gösterebiliriz. Bu bir süreç. İlk adımı atmadan tünelin ucuna ulaşılmaz.

Son olarak biliyorsunuz, Başkonsolosluğumuzun bir de hukuk danışmanı var: Değerli Eşref Yeniaşçı kardeşimiz. Hukuki konularda vatandaşlarımız kendisine başvurabilirler. Başkonsolosluğumuzda görevli oldukları günlerde, her iki danışmanımızla da bizzat görüşme yaparak, vatandaşlarımızın sorunları hakkında onlardan geri bildirim alıyorum. Böylece her seviyede takibi gerçekleştiriyoruz. Toplumumuz herşeyin en iyisine layık.

Başvuru sayısı henüz az olsa bile iyi işler çıkartılabilir değil mi?

Elbette. Aslında bizzat sayının kendisi önemli değil. Bir kişinin hayatına dokunduğumuzda bu dahi bizim için çok değerli. Çocuğu elinden alınmak isteyen bir aile mesela, bunun peşini bırakmıyoruz. Bir insanı kurtarmak dünyayı kurtarmak gibidir diyoruz. Bu yeni bir hizmet elbette, bizim de eksikliklerimiz olabilir. Ama sürekli istişare halindeyiz, nasıl daha iyi noktalara gelebileceğimizi dinamik şekilde değerlendiriyoruz.

Sosyal medya ve internet sitemiz üzerinden gerekli duyuruları zamanında yapmıştık, ancak bu vesileyle sizin aracılığınızla da danışmanlık hizmetlerimizi vatandaşlarımıza duyurmuş olalım. Lütfen ihtiyacınız varsa çekinmeyin gelin. Çayımızı için, konuşalım. Ölüm hariç herşeyin çaresi var.

Bilimsel çalışmaları da desteklediğinizi biliyoruz. Bu konuda ne anlatırsınız?

Maastricht Üniversitesinde iki misafir öğretim üyemiz var. Burada Hollandalı meslektaşlarıyla birlikte iki proje yürütüyorlar. Deventer ve Rotterdam Başkonsoloslukları olarak kendilerini destekliyoruz. İlk projeleri kapsamında, Türk toplumunun yoğun olarak yaşadığı Rotterdam, Amsterdam ve Utrecht şehirlerinde ilköğretim okullarında Hollandalı ve Türk çocuklarını karşılaştırmalı olarak inceliyorlar. Burada amaç, çocukların liderlik ve inisiyatif alma becerilerini ölçmek. İlk bulguları, maalesef bizim çocuklarımızın, hatta dersleri daha iyi olsa dahi, liderlik ve özgüven anlamında Hollandalı yaşıtlarından geride oldukları yönünde. İkinci projeleri kapsamında ise, Hollandalı ve Türklerin Hollanda’da birbirleriyle daha sıkı ilişki içinde olmalarının sosyal uyuma olumlu etkide bulunup bulunmadığını araştırıyorlar. Buradaki ilk bulgular da ilginç. Her iki projede de bulguların nedenleri ortaya konacak ve çözüm önerileri sunulacak.

Akademisyenlerimiz, buraya TÜBİTAK bursu ile geldiler. Ancak bursun süresi dolmak üzere. Deventer Başkonsolosluğumuz akademisyenlerimizi YTB’ye yönlendirdi. Biz de başka kaynakların üzerinde duruyoruz. Zira proje sonuçlarının, karar vericiler için önemli doneler sağlayacağına inanıyoruz. Akademisyenlerimizle temasımız devam ediyor.

Burada işlerinizi yarım bırakıp Ankara’ya döndüğünüzü hissediyor musunuz?

Görev süremizi tam ortadan ikiye bölen pandemi nedeniyle, bazı faaliyetlerimizi ve planlarımızı ister istemez hayata geçiremedik maalesef. Geriye dönüp baktığımızda sadece buna hayıflanabilirim.

Geçtiğimiz günlerde YTB Başkanı Abdullah Eren Bey sizleri ziyaret ettiler. Sizce verimli bir görüşme oldu mu?

Oldukça verimli toplantılar ve ziyaretler oldu. Bunların devamı da mutlaka gelecektir. Sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileriyle biraraya geldi. İş insanlarımızla görüştü. Bazı eğitim kurumlarını ziyaret etti. Hollandalı yetkililerle de görüştü. Ayrıca Sayın Abdullah Eren sağolsun, önerimiz çerçevesinde, Hollanda’ya sonradan gelen ve “expat” olarak adlandırılan profesyonellerle de biraraya geldi. O görüşmede oldukça ilginç ve faydalı fikirler ortaya çıktı.

Esasen expat olsun, Hollanda’da doğup büyümüş olsun, toplumumuzun Hollanda’da ulaştığı konum takdire şayan. Örneğin beyaz yakalı, yani üniversite mezunu olup profesyonel meslek sahibi olan Türk sayısı azımsanamayacak seviyede. Bu insanlarımızın kendi aralarında bir sinerji yakalamalarını arzu ediyoruz. TANNET örneğinde olduğu gibi dernekleşebilirler. Birbirlerine destek olup, dayanışma içine girebilirler. Hollanda’daki tüm temsilciliklerimiz olarak, bu konuda her zaman olduğu gibi desteğe hazırız. Bu sinerjiyi yakalamak zor değil. Yeter ki doğru parçalar birleşsin.

Tam zor bir dönemde geldiniz. İlişkilerdeki gerginliğin hissedildiği bir dönemde..

Sayın Lahey Büyükelçimizin eşgüdümünde, diğer Başkonsoloslarımızla birlikte ikili ilişkilerin daha iyi bir noktaya taşınması için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Yapıcı hareket ettik. Olumlu mesajlar verdik. İşbirliği olanaklarını sonuna kadar zorladık. Pozitif gündeme odaklandık. Şu anda 4 yıl öncesinden daha iyi bir noktada olduğumuz kesin. Hollanda, 400 yıldan uzun süredir diplomatik ilişkilere sahip olduğumuz, müttefik bir ülke. İkili ilişkilerin daha büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Burada yaşayan toplumumuz da iki ülke arasında dostluk köprüsü teşkil ediyorlar. İlişkileri yürütürken çıkış noktamız zaten hep bu oldu. Olumlu gündem maddelerimiz esasen daha fazla.

Kökleri zaten sağlam olan Hollanda-Türk toplumunun yaşadığı şehir ve bölgelerde de yerel gelişmeleri yakından takip etmesi, birlikte yaşadığı toplumun hassasiyetlerine duyarlı olması, yerel siyaseti yakından takip etmesi, yaşadığı semtin ve beldenin sorunlarıyla aktif olarak ilgilenmesi en ideal hareket tarzıdır. Bu konuda evet iyiyiz, ancak çok daha iyi olabiliriz. Gelecekten ümitvar olmak için çok sebebimiz var. Yeter ki isteyelim ve inanalım.

Aytaç Bey bu güzel sohbet için çok teşekkür ediyporuz. Herşey gönlünüzce olsun.

Teveccühünüz ve bu güzel sohbet için ben teşekkür ediyorum. Ben ve ailem burada biriktirdiğimiz güzel anıları ve dostlukları asla unutmayacağız.

 




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!