Ver-van-het-bed-show

Hollanda sözlüğüne (Algemeen Nederlands Woordenboek ANW) baktığımızda yatağımdan uzakta gösteri” deyimi şöyle izah ediliyor:

“Birinden çok uzak olan, hakkında (henüz) pek bir şey bilmediği veya (henüz) pek ilgilenmediği ve hiçbir zaman uğraşmak zorunda kalmayacağını umduğu bir şey” dolayısıyla bize uzak olan ya bizi direk ilgilendirmeyen ya da bize bağı olmayan kişilerle/konularla ilgilenmiyoruz.

Bu konular Hollanda’nın temel değerlerine (özgürlük, eşitlik, saygı, dayanışma, adalet, güvenlik, demokrasi, insan haklar, yaşam kalitesi, hoşgörü, dürüstlük, zenginlik, tevazu ve nezaket) bile olsa, halkın büyük bir çoğunluğu ve hükûmetin tamamı, Konu yatağının uzağında ise “Filistin soykırımı gibi konularda oldukça duyarsız ve taraflı davranıyorlar.

Dolayısıyla günümüzdeki katliamlara, savaşlara, cinayetlere, acımasızca “Bana ne, benim yatağımdan uzakta bir gösteri” dercesine insanlığa yapılanı kötülükleri dolayısıyla insanlığı yok sayıyorlar.

Yukarıdaki “yatağımdan uzakta bir gösteri” deyimine gelirsek, Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında Bosna-Hersek’te Hollanda’nın Birleşmiş Milletler barış gücü (UNPROFOR) Hollandalı askerlerin koruması altında olan on binlerce masum Müslüman Boşnak, Sırplar tarafından soykırımına uğradı. Hollanda’nın ve çoğu Avrupa ülkelerin umurunda bile olmadı. Bosna Savaşı, 20. yüzyılın sonlarındaki en kanlı, yıkıcı ve acımasız bir soykırım olarak kabul edilir.

Ancak suçlular ve Hollandalı askerleri, başta Albay (Kolonel) Thom Karremans, sorumluluklarını yerine getirmedikleri için gerektiği gibi yargılanmadı; bilakis Albay Karremans ve askerlerine Hollanda devleti tarafından başarı madalyası bile verildi.

Yakın tarihimizde yatağımızın dışındaki diğer görsel (savaş) ise, Afganistan Savaşı, 7 Ekim 2001 tarihinde başladı. Bu tarih, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Taliban rejimini devirmek ve El Kaide’ye karşı savaşmak amacıyla Afganistan’a askeri ilk saldırıyı yaptı. Onlarca can kaybı, acı ve milyonlarca yerinden edilen insan Avrupa’ya ulaşınca Hollanda’da komu oyu yatağının dibine gelen böyle bir trajedinin olduğunu fark ettik. Sonuç ABD alacağını aldı, bölmesini, çarpmasını, çıkartmasını yaparak düşman dediği Taliban’a Afganistan geri verdi.

Diğer bir yatağımızın dışındaki savaş ise Irak Savaşı, 20 Mart 2003

ABDnin savaşı başlatmak için (Başkanı George W. Bush ve yönetimi) sayısız yalanı dünya kamuoyuna duyurarak, Saddam Hüseyin’in nükleer ve biyolojik (kitle imha) silahlar olduğunu ve El Kaide ile bağları olduğunu iddia etti. Sonuç olarak bizim farkına bile varamadığımız savaşta 500 bin sivil masum hayatını kaybetti. Mülteciler Hollanda’ya ulaşınca yatağımızın (kamuoyunun) yakınına gelmesi ve ABD müttefiki olduğumuz bu hâksiz savaşta bizim jetler Iraklı masumları köylerini bombalamasıyla fark ettik.

Yurdumuz küçük ve Dünya çok büyük, yatağımızın sınırları kısa mesafe olunca insanlık suçlarının bize dokunana kadar fark etmiyoruz. 15 Mart 2011 tarihinde Suriye İç Savaşı başladı. Suriye İç Savaşı, farklı iç ve dış aktörlerin de müdahalesiyle karmaşık bir hal almış ve geniş çaplı insani krize neden olmuştu. Mültecilerin ta Hollanda’ya kadar gelmesiyle yataklarının başında ve kamunun gündemine düştü. Mültecilerin sorununu maalesef Anavatanımız Türki’ye ve AB arasındaki mülteci anlaşmasıyla Türkiye’ye hem kültürel hem demografik yapının bozulması hem de ekonomiye verdiği ağır maliyetle çözdü.

Türkiye’de 3 milyon 400 bin Suriyeli mülteci yasamakta. Suriyeli o günden bugüne ne stabil bir hükûmet oldu ne de toplumsal barış söz konusu oldu. Biz Hollanda’da bize ulasan Mülteciler dışında bu konulardan bihaberiz çünkü yatağımızın dışında gelişen Show’du.

Adına onlarca türkü yazdığımız acı bir tarihimiz Osmanlı yurdu Yemen, 2015 Yemenaçıklarında Aden Körfezi’nin sonunda 6 adacıktan oluşan Sokotra’da, Suudi Arabistan destekli Yemen hükümeti ile BAE destekli GGK arasında bir güç mücadelesinde Yemende savaşa başladı ve halen devam ediyor. Açlık, sefalet, ölüm ve insanlığın görmediği duymadığı Yemen ne yatağımızın yakınına ne de mültecileri Hollanda’ya ulaşamadığından görmedik, duymadık ne de biliyoruz.

Yatağımızın yakını belki de yatağımızın (dini, kültürü, ırkı ve sınırları) içindeki Ukrayna’yabeklenmedik bir şekilde Rusya Federasyonu Ocak 2022’de Ukrayna’yı işgal ederek savaş açtı. Bu savaş AB’yi dolayısıyla yurdumuz Hollanda’yı her haliyle ilgilendiriyordu.  Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre bugüne kadar savaşta 15 binden fazla sivil de öldü. Yaklaşık 120 bin Rus askeri çatışmalarda yaşamını yitirdi, 170 ila 180 bin askeri de yaralandı. Ukrayna tarafında ise 70 bine yakın askerin öldüğü, 100 ila 120 bin askerin de yaralandığı aktarıldı ve yaklaşık 1,8 milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş kişiler haline geldi. Maalesef savaş devam ediyor ve ne zaman bitecek belli değil. Bu savaşla Hollanda kamuoyu oldukça ilgili ve ilk zamanlardaki şiddeti (kanunları bile hiçe sayan) destekleri azalsa da hala devam ediyor.

 

Gelelim savaşan tarafın kim olduğuna göre yatağımızın içinde ya da dışında olan Show’a.  

7 Ekim 2023 günü Hamas (Arapça resmî adıyla İslamî Direniş Hareketi) Harakat al-Muqawama al-İslamiya) militanları güney İsrail sınırlarından içeri girerek Aksa Tufanı isimli saldırıyı başlattı. Bu saldırında 1400’den fazla İsrailli öldürüldü. 220’den fazla kişiyi rehin aldılar bir bölümü (110) karşılıklı takas yoluyla serbest bırakıldı, halen Hamasin elinde yüzün üzerinde rehinenin tutulduğu tahmin ediliyor.  İsrail bu saldırıya karşılık olarak Demir KılıçlarHarekatı’başlattı. İsrail saldırılarıyla Gazze’de en az 8 bini çocuk, 6 bin 200’ü kadın olmak üzere 18 bin 412 kişiyi katletti. Bu katliamın diğer adı soykırımıdır. 50.000’den fazla masum Filistinli yaralandı ve 1 milyon Gazelli yerinden edildi.

Bu savaş (Soykırım) Hollanda’nın ve bazı Avrupa ülkelerinin çifte standartlına maruz kalıyor. Önceki yazılarımda belirtmişim sebebini biliyoruz AB ülkeleri Yahudilere İkinci Dünya savaşının diyetini ödüyor. Bu borç ör boyu bitmeyecek gibi. Yukarda verdiğim insan katliamı vicdanı olan hiçbir insanın ister yatağınızın içinde kıyısında ya da ta uzağındaolmacada anlayacağı bir davranış değildir.  Birleşmiş Genel Kurulu’nda Gazze’de acil insani ateşkes için 13 Aralık 2023 da yapılan oylamada 193 üye ülkeden 153’ü kararı destekledi. Hayır ve çekimser oyu veren ülkeler baktığımızda insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi konularda herkesten çok sesi çıkan ABD, AB ülkeleri (Almanya, Avusturya, Çekya, İngiltere, Bulgaristan, Macaristan, İtalya, Romanya, Slovakya ve yurdumuz Hollanda) oldu. Tabii ret oyu veren diğer sözde ülkeleri (Guatemala, Liberya, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine ve Paraguay ve bu katliamın başrolü Israil’i) hamisi ADB olduğundan kale almıyorum.

Bu davranış ahlaktan yoksun ve vicdansızlık her haliyle ortadadır. Çaresiz masum insanları; kadınları, yaşlıları bilhassa çocuk ve bebekleri görünce canım çok acıyor çok.

İlahî bir haksızlığı, bir şiddeti, masum çocukları acımasızca öldürülesini engellemek, masum insanları savunmak için, bir kişiyle, ülkeyle bir bağınızın (yatağının içinde ya da yakınında Show ‘mu) olması gerek. Allah sizin çifte standartlı insan haklarınızı, demokrasinizi bildiği gibi etsin.  

Sağlıkla esenlikle ve acıdan uzak kalın.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!