“Avrupa’da yaşayan Türkler bulundukları ülke ve Türkiye arasında bir köprüdür”

RÖPORTAJ: MEHMET FATİH KARAMAN
METİN DÜZENLEME: ERVA NUR YALÇIN

Metin Bey sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Metin Yılmaz, 1959 Kayseri doğumluyum. 6 çocuk babasıyım. 1991 yılından beri Yılmaz Finans’ın genel müdürü olarak çalışıyorum. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’ni yarım bıraktım ve 1976’da Hollanda’ya geldim ve bir gemi şirketinde işe başladım. 1980’de bölüm şefi oldum ve 1996’ya kadar burada devam ettim. Bu arada 1978’de bir temizlik şirketine de girdim ek iş olarak ve orada da 5 yıl sonra bölge müdürü oldum. Yani 1991’den 1996’ya kadar 3 tane işim vardı ama gemi şirketini bırakmak zorunda kaldım işlerin yoğunluğundan dolayı. 2010 yılında da temizlik şirketini bırakmak zorunda kaldım. Biz Yılmaz Finans’ı hobi olarak başladık  ve Hollandalı ortaklarım ile birlikte çalışıyorduk. 2010 yılından itibaren sadece Yılmaz Finans şirketinin başındayım. 2009 yılında Havalem şirketini kurduk ve para transfer şirketini de yürütüyoruz. Avrupa’da tek Türk biziz kendi ismi altında müsaadesi olan, bu yarı bankacılık sayılır. Hesap açma haricinde her türlü para havalesi yapıyoruz.

Tabi bu sadece Türkiye değil dünyanın her yerine havale yapıyorsunuz öyle mi?

Tabi her yere yapıyoruz.

Güzel ismi var ‘havalem’ deyince…

Evet Türk ismi olsun istedik yabancı bir isim altında Türk şirketi bana pek cazip gelmiyor.

Yılmaz Finans 32 yıl oldu kurulalı, biraz eskiye doğru gidelim nasıl başladı Yılmaz Finans, o sektöre atılmaya nasıl karar verdiniz?

Temizlik şirketinde elimizden geldiği kadar Türk işçiler çalıştırıyorduk, çünkü ihtiyaçları vardı. İnsanımız şimdiki gibi eğitimli değildi, lisan sorunu vardı ve iş arıyorlardı. Her çıkan Hollandalı’nın yerine Türk alıyorduk. İnsanımıza yardımcı olmaya çalıştık. O şekilde büyük çevre edindim. Sonra bir arkadaşımın teklifiyle ortak araba garajı açtık ve orayı sigortaladık bir Hollandalıya. Biz memnun olduğumuz için, araba tamir veya satımlarda soranlara tavsiye ediyorduk o sigortayı.

Bir yıl sonra bana dedi ki “Benim müşterimden çok sen müşteri gönderiyorsun bunun karşılığını nasıl ödeyeceğim?” Bunun üzerine ‘İnsanımız mağdur olmasın, işini iyi yap ben başka bir şey istemiyorum’ dedim, ama o ‘Gel birlikte çalışalım’ dedi ve böylece ona da ortak oldum ve çevredeki Türkleri sigortalamaya başladık.

Orada ilk dört yıl sigorta işi yapmadım sadece gözlemledim birlikte gittim her yere. Sonra 1998 yılında Yılmaz Finans’ı kurdum. Aslında benim çok iyi maaşlı ve sorumluluk taşıdığım iki işim vardı, rahattım. Sigorta işinde çok çalışmak lazım. Burada o maaşımın yarısı kadar kazanıyordum, ama baktım bizim insanımız sigortalama işlerinde mağdur oluyor,  yüksek fiyata sigortalanıyor veya çift sigorta oluyor. Bu sektöre girmemin nedeni insanımıza faydalı olmak. Bu iş çok para kazanıyor düşüncesiyle girmedim ben. Benim ideallerimden birisi de herkese kapımız açık olsun yardımcı olalım. Tabi para mutlaka önemli ama benim için ikinci planda.

Tabi iyi bir yönetimle şirketi de büyüttünüz.

Evet, Dordrecht merkezimiz, Rotterdam ve Arnhem’de şubelerimiz var. Havalem şirketimizin tüm Hollanda’da 39 tane acentelerimiz var. Şu anda iyi gidiyor. Allah sonunu da hayır getirsin. Toplam 16 kişi çalışıyoruz. Çalışanlarımız işinin uzmanı. Örneğin bir takım arkadaşımız hem 2013, hem de 2017 yılında Hollanda’da en iyi ipotek danışmanı ödülüne aday gosterildi. Aday gösterilebilmek  için 10 binden fazla danışman arasindan sınavla  ilk 20’ye girmeniz gerekiyor.

Sigorta sektörü Hollanda’da çok tartışılan bir sektör o yüzden de zor bir sektör. Siz 30 yıla yakın zamandır büyük tecrübe edindiniz. Hollandalı şirketlerle aranızda nasıl bir bağ var?

Biz anlaşabildiğimiz şirketlerle çalışıyoruz. Her milletten insanlar müşterimiz ama biz Müslüman topluma iyi bir hizmet verebilmek için çalışıyoruz. Kendi toplumumuza uygun şirketler olursa birlikte çalışmayı isteriz. Ama bizim toplumumuza zarar getirecek olursa o şirketlerle birlikte çalışmayız. Alt yapısı sağlam olan şirketlerle çalışmak isteriz tabii ki.

Hollanda Türk toplumunu sizce burda epey yol katetti mi?

Toplumumuz geldiğinden beri çok yol katetti. Çok ilerlediler, doktor, avukat, politikacılarımız var. Eskiden temizlik işlerinde çalışırdık artık böyle değil. Kazandığımız güzelliklerin ve maddiyatın yanında kaybettiğimiz şeyler de var. Mesela insani olarak çok büyük kayıplarımız da var. Biz Müslüman toplum olarak kendi benliğimizi, kimliğimizi ve dinimizi iyi bir şekilde korumamız lazım. Dürüst ve helalinden kazanmamız lazım. Yılmaz Finans bir hata yaparsa bu bütün Türklere yansır hassasiyetini gütmeyi biz takım olarak kendimize şiar edinmiş bir şirketiz; bunu düşünerek hareket etmek lazım. Şimdi herkes ben nasıl para kazanırım peşinde. Az çalışıp çok kazanmak istiyor, bunları daha çok düşünür hale geldi vatandaş maalesef.  Bu iş dünyasının doğasına aykırı. Ancak iyi ki çok iyi iş yapan dürüst çalışan insanlar da var.

Araştırmalara göre Hollanda’da 15 bin ile 25 bin arasında Türk kökenli şirketlerimiz sözkonusu.  İnsanlar iyi araştırsın. Hızlı yükselmek, çok kazanmak yerine, emin adımlarla ilerlesinler, kopyacı olmasınlar. Bunun yanında çok güzel işler yapan, topluma faydalı olan işadamlarımız var onları da söylemeden geçemeyeceğim.

Türk şirketlerinin Hollanda’da geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz ne yapıyorsak toplum için yapıyoruz. Bizler daha güzel giyinip daha güzel arabaya binmek daha temiz yerlerde olmak zorundayız, çünkü o bayrağı taşıyoruz. İnsanlara ‘bu Türk şirketleri zaten hep böyle’ dedirtmememiz lazım. Çok güzel deyip biz Türklere imrenmesi lazım, bizim onlara değil. Çocuklarımızı iyi eğitmek zorundayız onlara yatırım yapmak zorundayız ki şirketimizi/bayrağı devredebilelim. Ben Türk toplumuyla gurur duyuyorum. Kahve, cami köşelerinde oturmasınlar çalışsınlar. Boş oturana selam bile verilmez. Burada çok fazla imkanlar var. Mesela sizin Haber Gazetesinde çok güzel çalışmalarınız var. Okuduğunda çocuklarımız için eğitici olacak. İçine koyulan haberlerde özbenliğimizi, dilimizi, kültürümüzü önceliyor, vatandaşlarımıza faydasını öngördüğünüz haberleri koyuyorsunuz. Biz de güzel bir şekilde aydınlanıyoruz. Hatta yaptığınız televizyon programlarında bir yerlere gelmiş Türk toplumumuzun başarılarını öne çıkartarak gençlerimize örnek oluyorsunuz.

Kendi işini kurmak isteyen gençlere ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

İyi bir eğitim almalarını, çünkü o başta gelir. Hangi branşta bir şirket açacaksa onun eğitimini alması lazım. Önce bir şirkette çalışıp baksın işler nasıl yürüyor, bir plan yapıp öylece başlasın. Bizler bilek gücü ile dışarıdan sonradan okuyarak, günde 16 saat çalışarak o eksiğimizi tamamladık. Hala da büyümeye profesyonel çalışmaya özen gösteriyoruz. İnşallah ileride kendimiz de bir sigorta şirketi kurarız, neden olmasın.

 




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!