Hollanda’da Ankara Anlaşması’na aykırı olan uygulamanın kaldırılması için Türklere ‘İmza kampanyasına katılın’ başlatan Avukat İsmet Özkara, artık dava aşamasına geçmeye hazırlanıyor. Kendisiyle Arnhem’deki yeni ofisinde bu konuyla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.
İsmet Bey, Hollanda’nın aile birleşimindeki başvurularda, 1 Ekim 2022 itibari ile Türkleri de uyum yasasına tabi tutmak istemesine tepkiler devam ediyor. Türklere uygulanmak istenen Uyum Yasası Zorunluluğu’nun Ankara Anlaşması’na aykırı olduğunu öne sürerek, biz imza kampanyasına başlattınız. Şu an hali hazırdaki son durum nedir?
Ankara Anlaşması ile ilgili STK’larla beraber son toplantımızı yapacağız önümüzdeki günlerde. STK’ların atacağı imzalar çok önemli bu aşamada, onlar çünkü toplumu temsil ediyor. Daha sonra ise bu imzalarla birlikte Avrupa Komisyonuna dosyayı göndereceğiz. Şikayetimizi ileteceğiz. Son durum bu. Diğer taraftan yeni oluşan bir gelişmede ise Haarlem mahkemesi bu konu ile ilgili olumlu bir karar verdi. Ankara Anlaşmasına değil ama Uluslararası İnsan Haklarına aykırı olduğuna karar verdi. Yani bu uyum yasasının insan haklarına aykırı olduğuna dair karar verdi. Bekleniyordu zaten bu durum.
Bir de bunun yanı sıra son günlerde gündemde olan bir diğer konu da ‘suç işleyen vatandaşların sınırdışı edilmesi’. Burada da yeni bir gelişme var. Hollanda yasalarına göre bir kişi suç işlediğinde, Hollanda’da bulunduğu süre göz önüne alınarak belirli bir ceza veriliyor. Mevcut yasada belirtilen kritere göre, ikamet ettiğiniz yıla bağlı olarak, suçlarınızın toplam süresi ve içeriği açısından yurtdışı edilebiliyor. Avrupa Birliği vatandaşları ise zaten bu yasaya göre yurtdışı edilemiyor. Hollanda’da doğan vatandaşlar için de sınır dışı kararı verilemiyordu. Bu konuyla ilgili Avrupa Adalet Divanı’ndan da olumlu karar geldi tam 7 Şubat tarihinde. Depremden dolayı o konuyu gündeme getiremedik. Olumlu bir şekilde sonuçlandı. Hollanda’da üç dosya, birisi de bizim zaten. ABAD (Avrupa Adalet Divanı) şöyle karar verdi: Bu Ankara anlaşmasının 13. maddesi var. IND, suç işleyen kişi topluma zarar verdiği için bu Ankara Anlaşması geçerli değildir diye karar vermişti. Ama ABAD ise şöyle karar verdi: “Hayır, bu toplum sorunu olsa bile, yine de bütün detaylara bakmanız gerekiyor: Kişi kaç yıldır burada? Akrabası var mı? Kendisi iyi hal gösteriyor mu? Okula gidiyor mu? İşe gidiyor mu? Bunlara dikkat etmeniz gerekiyor. Tamamen geçersiz sayamazsınız” dedi İND’ye. Bu da bizim açımızdan olumlu bir sonuç. Baktığımız zaman ABAD’ın açıklaması tam olarak şu şekilde: ‘Sen Ankara Anlaşmasını hiçe sayamazsın. Bu şekilde detaylara dikkat etmen gerekiyor’. Oysa IND ‘bu kişi topluma zarar veriyor, o halde Ankara Anlaşması geçersizdir” diye bir savunma yapıyordu. ABAD ise İND’yi düzeltti. Danıştay dosyayı tekrar inceleyece ve karara bağlayacak.
Ankara Anlaşması sürecinde başlattığınız imza kampanyasını nasıl görüyorsunuz? Toplam imza sayısı yeterli mi?
İmza sayısı maalesef beklentimizin altında kaldı. Şu an 10.000 imzaya ulaşmaya çalışıyoruz. STK’lara görev düşüyor, bu çok önemli çünkü. Hangi STK’lar bu davayı destekliyor, yapacağımız toplantıda belli olacak. Süreç de şu şekilde ilerleyecek: Dosyayı göndereceğiz. Büyük ihtimalle ondan sonra Avrupa Komisyonu Hollanda’dan savunma isteyecek: “Böyle bir durum var, ne diyorsunuz?” diye. Umuyorum ki Hollanda orada geri adım atacaktır. Hollanda savunma yaptığı zaman büyük ihtimalle Avrupa Komisyonu dosyayı ABAD’a gönderecek. Bu da zaten bizim istediğimiz şey. Çünkü bu süreç uzun olduğu için direk ABAD’a gidemiyoruz. Yani biz kısa yolla ABAD’a gitmiş olacağız. Oradan cevap bekleyeceğiz. Ankara Anlaşması hakkında bu şekilde bir süreç devam ediyor.
Ama bugüne kadar yapılan açıklamalara baktığımızda pek de geri adım atacak gibi durmuyorlar sanki?
Doğru. Zaten baskı fazla olmadı. Sadece başta biraz zorlama oldu ama şu anda hiç (kamuoyu) baskısı yok. Belki bu Avrupa Komisyonu’na gittiği zaman bir baskı olabilir. Çünkü Hollanda bunu istemiyor. Dosya Avrupa Komisyonu’na gittiği zaman ve sana hesap sordukları zaman bu devletler arasında bir olay. O zaman ne olacak? Türkiye’nin de gündemine gelecek. Şu an Türkiye’nin gündeminde değil. Henüz Dışişleri Bakanlığı’nın masasında değil. Oysa önemli bir konu.
Bir de deprem vizesi konusu var…Sanki biraz karışıklık var orada. Hollanda tarafından vizenin kolaylaştırılacağına dair haberler geliyor. Ama sizin yaptığınız açıklamada hiç öyle bir durum olmadığı ortaya çıktı.
Evet aynen. Oturumu olan bir kişinin vize alması 1 ay sürdü. Bu kişinin oturumu da var. Bunun neresi kolaylık? Tek şu oldu: Hollanda Dışişleri Bakanı medyaya açıklama yapmak konusunda baskı hissetti. Şunu yapacağız, bunu yapacağız dedi ama şu an zaten ortalama bir ay sürüyor. Kolaylık nedir? Sadece Türkiye’de yaşayan kişiden gelir belgesi istenmiyor. Bir de doğrudan konsolosluğa mail atıp başvurabiliyorsunuz. Sadece bu. Diğer kriterler aynı. Buradaki kişinin yine maaşı olacak. Birinci veya ikinci derecede akraba olacak. Teyzeni getiremiyorsun. Amcanı getiremiyorsun. Onlar üçüncü derecede akraba oluyor. Şu an olay bu. Pek de kolaylaşan bir şey yok aslında. Burada insanlar baya mağdur. Biz vize muafiyeti için gayret ettik ama değişen bir şey yok.
Arnhem’de yeni bir büroya taşındınız. Ekibi büyüttünüz. Kıyaslama yaptığımızda, nasıl gelişmeler oldu?
Şu an talepten dolayı büyütmek zorunda kaldık. Ceza hukuku var, her branşa bakan avukatlarımız var. Bu şekilde büyümeye karar verdik. Büyüdüğün zaman da uzman kişilerle büyümen gerekiyor. Yoksa her davayı alayım zihniyetiyle olmaz.
Arnhem’desiniz ama tüm Hollanda’ya hizmet veriyorsunuz sanırım?
Doğru. Müvekkillerimizin çoğunluğu hatta Randstad’da. Amsterdam birinci sırada, Utrecht, Rotterdam ve Den Haag onu takip ediyor. Arnhem aslında alt sıralarda.
