Cumhuriyetin 100. Yılı
Benim gibi yarım asrı devirmiş, tamtamına 42 yılını Hollanda’da yaşamış gurbetçi bir ailenin çifte uyruklu çocuğu için Cumhuriyet ne anlama gelir, bu yazımda kısaca onu anlatmaya çalışacağım. Aynı zamanda Cumhuriyet’in kurucusu olan ilk cumhurbaşkanımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve devletimizi kuran silah arkadaşlarını anlamak, özellikle biz Türkler için hayati önemini yazmaya çalışacağım.
1299’da kurulan ve 1 Kasım 1922 tarihinde 623 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu ermesi. Başka bir deyişle, Kurtuluş Savaşı’nın deli Türkler tarafından kazanılması ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahlık dönemine son verilerek ve Cumhuriyet, halkın egemenliğine dayalı bir yönetim sisteminin başlamasıyla geldi.
Artık egemenlik, padişahtan, halifeden, şeyhülislamdan, ulemadan, tarikattan, cemaatten ve toprak ağalarından alınıp, halka devredilmiştir. 1930’da kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilerek vatandaşların arasındaki cinsiyet ayrımcılığı da ortadan kaldırılmış ve kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır. Bu süreçte bazı yanlışlıklar yapılsa da genel olarak hayati reformlar hayata geçirilmiştir.
Demokrasinin gereği olarak çok partili sisteme geçildikten sonra, Cumhuriyet, Atatürk ve Reformları ile sorunları olanlar, bugün bile Cumhuriyet’in yıkılması için ellerinden geleni yapmaktadır. Kuvayi Milliye’yi yenilgiye düşürmek için her türlü oyunu, hileyi, hainliği yapanlar, Yunan kazansaydı diyenler, Hatay’ın Suriye’ye ait olduğunu iddia edenler, hatta Türk Kadın Milli Voleybol Takımı’nın yenilmesini dahi isteyenler aslında laiklikle ve cumhuriyetle sorunu olanlardır, bugün de bu yapılanlar aynı zihniyet sahibi olanlardır
Laiklik nedir, aslında neden bazı insanlar Cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar bu kadar şiddetle karşı çıkıyor. Laikliği bilmeyenlere veya yanlış bilenlere kısaca hatırlatmak isterim:
Laiklik, dinin devlet, siyaset, hukuk, eğitim işlerine karışmaması ve devletin de bu koşulla, dindar vatandaşın dini inanç ve ibadet özgürlüğünü ve dindar olmayan vatandaşın dünya görüşünü ve yaşam biçimini güvence altına almasıdır.
29 Ekim 2023 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı kutlanacak. Maalesef hala toplum ne Cumhuriyet’i tam olarak anlamıştır ne de onun değerini kavramıştır.
Anavatanımızda milletimiz ekonomik sorunlarla mücadele ederken, bu günlerde Kadın Voleybol Takımı’nın bize armağan ettiği bu başarıları gururunu ve coşkusunu millet olarak birlik gösteremiyoruz. Bazı gereksiz kişiler, insanlık için, millet için hiçbir faydası olmayan, amiyane tabirle ‘hampadan’ yaşayanlar bu kızlarımızın başarılarını görmezden gelip, kıyafetlerine ve diğer gereksiz konulara takılıp bu başarıya gölge düşürmek istiyor. Ne acıdır ki bu boş yapan şahıslar ayni hassasiyeti bugüne kadar dini vakıflarda erkek/kız çocuklarına tecavüzlerle ilgili ağızlarını bıçak açmıyor! Yedi yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesini de savunuyorlar. Harama, adaletsizliğe, israfa, hileye, hurdaya ve diğer tüm çirkin konulara gıkları çıkmıyor. Amma Yani asıl hedefleri başka “Cumhuriyet”
Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu başarıyı düşünmeden, ulusumuza büyük bir gurur yaşatan kızlarımız (Aslı Kalaç, Ayça Aykaç, Cansu Özbay, Derya Cebecioğlu, Ebrar Karakurt, Eda Erdem Dündar, Elif Şahin, Gizem Örge, Hande Baladın, İlkin Aydın, Kübra Akman, Melisa Teressa Vargas, Simge Şebnem Aköz ve Zehra Güneş)’e teşekkür ederek milletçe bu başarının tadını çıkaralım.
Atalar ne güzel demişler: “Meyve veren ağacı taşlarlar.” İşin acı tarafı, bu taşlayanlar kendi milletimizdendir. Çok şükür ki, bu olumsuz insanlara kulak asmadan yollarına başarıyla devam ediyorlar. İnşallah bu koca yürekli Türkiye sevdalısı, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Milliyetçi kızlarımız 26 Temmuz – 11 Ağustos 2024 tarihlerinde Paris’te düzenlenecek Yaz Voleybol Olimpiyatı’nda aynı başarıları dosta düşmana gösteririz. Bayrağımızı gökyüzünde dalgalandırır, İstiklal Marşı’mızı tüm dünyaya duyururuz. Ha bir de kızlarımızın başarısından keyif almayanlar, aynı boş yapan insanlara karşı yine en keyifli bir şekilde erik dalı oynarlar.
Cumhuriyetimizin 100. yılı, Türk milleti için büyük bir dönüm noktasıdır. Geçmişi onurlandırmak ve değerleri sürdürmek, aynı zamanda daha aydınlık yarınlara ulaşma taahhüdünü için ulusumuzun birlik ve beraberlik içinde kızlarımız gibi daha büyük başarılara imza atacağı bir yıl olmasını dilerim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlu olsun ve gelecekteki nesiller için ilham kaynağı olsun!
Cumhuriyetimizin 100. Yılı binlerce kez Türk milletine “Cumhuriyet Bayramı” kutlu olsun.
Sağlıkla demokraside cumhuriyete kalın.
