Öncelikle geçtiğimiz haftanın güzel gelişmesi “Filenin Sultanlarını gurur duyan bir Türk olarak canı gönülden içtenlikle tebrik ediyorum. Bu tebrik sadece şahsımın değil, tüm Türk halkının birleşik bir şekilde sunacağı bir tebriktir. Çünkü, bu dönemde ulusal itibarın nasıl artırılacağını gösteren en güzel örneklerindedir.
Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası finalinde, milli bayrağımızı ve İstiklal Marşı’nı gururla dalgalandırdılar ve Türkiye’yi şampiyon ilan ettiler. Ne büyük gurur! Bin yaşayın Filenin Sultanlarını.
Küçük bir hatırlatma, her bireyin yaşam tarzı kendisine aittir ve saygıyla karşılanmalıdır. Hiçbir kimse kimsenin giyimine, kuşamına, açığına kapalısına bir olumsuz hitap sekli üretmemelidir. Hakkı’da yok hukukluda yok.
Allah kulu başka bir Allah kulunu hor görme ya da aşağılama hakkına sahip değildir.
Spor müsabakaları için belirlenmiş olan kıyafet kuralları vardır ve bu kurallara uyan herkes müsabakalara katılabilir. Eğer bir kişi bayrağımızı yükseltmeyi başarırsa, bu büyük bir onur ve gurur kaynağıdır.
Ancak bu kıyafetleri tercih etmeyen kişiler, kendi yaşam tarzlarını sürdürme özgürlüğüne sahiptirler. Ancak, bayrağımızı zirveye taşıyan bir başarıyı alkışlamak ve tebrik etmek, “tek millet” olmanın gereği ve bir asgari saygı ölçüsüdür, diye düşünüyorum.
Bir Türk olarak ben bu başarıyı alkışlıyorum ve milyonlarca Türk’le birlikte kutluyorum. Allah onlardan bin razı olsun.
İkici önemli konumuz bir önceki yazımda da yazdığım din kardeşimiz Fas’taki yıkıcı deprem.
Fas’ta gün geçtikçe depremden dolay can kayıpları yükselmekte. Suana kadar hayatını kayıp edenlerin sayısı maalesef 2862 ye ulaştı, yaralıların sayısı 2562’e. Fas hükûmet dünyadan yârdim tekliflerine temkinli yaklaşıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta sonu Yeni Delhi’deki G20 zirvesinde Fransız yardımcı birliklerinin “müdahaleye” hazır olduğunu duyurdu. Teknik ve güvenlik ekiplerinin çantalarını çoktan topladıkları ve sadece Rabat’tan yeşil ışık bekledikleri söyleniyor ancak o yeşil ışık hâlâ gelmedi. Şu ana kadar yalnızca İspanya, İngiltere, İsrail, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın afet bölgesine yardım göndermesine izin verildi.
Bunun sebebini uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında çalışan Paris-Sorbonne Üniversitesine bağlı coğrafyacı Sylvie Brunel, açıkladı. Sürmekte olan jeopolitik değişimi gösterdiğini refleks olduğunu söyledi. Fas, sömürgeci ülke konumundan özgür bağımsız kendi kendine yeten bir ülke olduğunu göstermek için böyle bir kararı verdiler dedi.
Fas’ın sorduğu temel soru suydu;
Fransa neden kendisini yardım sağlamak için uygun ülke olarak görüyor?
“Fransa acil yardım konusunda belli bir meşruiyete sahip olduğuna inanıyor. Çünkü sans-frontièrisme (STK’ların hangi ülkede yaşarsa yaşasın insanlara acil yardım sağlaması) fikrinin kökeni Fransa’ya dayanıyor. Ancak bu durumda Fransa ile Fas arasındaki tarihi bağlardan da kaynaklanıyor. Ülkeler bir bakıma aynı ailedir. Fransa’da çok büyük bir Faslı topluluğu var, Fas’ta da çok büyük bir Fransız topluluğu var.” Ancak sömürgeci düşüncesinden hem sömürülen kurtulamadı hem de sömüren.
Umarım hayatını kayıp edenlerin ve yaralı sayısı yükselmez Allah’ım ölenlere rahmet yaralılara acil şifalar versin.
Gelemim bugünün konusuna, 22 Kasım 2023 yapılacak olan Hollanda milletvekili (Tweede Kamerverkiezingen 2023) erken seçimi ve yaprak dökümüne.
Yazıma yaz tabilinden önce çıkan ve benimde detaylı incelediğim Ipsos (küresel bir pazar araştırma şirketi)’nin bir anketiyle başlamak isterim.
Ipsos 21 ve 24 Temmuz tarihler arası yaptığı Sosyal Barometresinin anketinden “Rutte IV kabinesinin düşmesi sonrasında Hollandalı seçmenin parti liderleri hakkında nasıl düşündükleri”. Ankette öne çıkan ilki parti lideri var Van der Plas ve Omtzigt, lakin bu anket Çiftçi Halk Hareketi (BBB) partisinin başbakan adayı olarak öne sürülen Mona Keijzer ankete dahil değildir. Tabii ki ankete katilmiş olsaydı farklı sonuç ortaya çıkabilirdi.
Çiftçi Halk Hareketi (BBB) lideri Van der Plas ve Yeni Sosyal Sözleşme (Nieuw Sosyal Contract) partisi lideri Pieter Omtzigt hakkında ankete katılanlar olumlu değerlendirdiler, ancak Van der Plas başbakanlığa Pieter Omtzigt de daha az layık görüldü.
Parlamento seçimlerinin en önemli konu (tema) göç ve sığınma olacağı düşünülmektedir.
Rutte IV kabinenin düşmesin düşmesinin en sebep olan parti olarak VVD’yi suçlu buldu
Ekonomik kötümserlik özellikle sağ seçmenler arasında mevcut olduğuna vurgu yapıldı. Tabii ki etnik ve düşük gelirli seçmenin sağcımı solcumu olması ekonomimin kotu dolaysısıyla alim gücünün, refahın düşmesi bu isin sağı, solu olmayacağı da aşikârdı.
22 Kasım seçiminin ardından Mark Rutte Hollanda siyasetine veda edecek. Bu, Rutte’nin dört kabine yayılan 13 yıllık başbakanlığının son nokta olacak. Rutte’den sonra kaptan kim olacağına şimdiden bir şey söylemek kahve falına girmeden ankete göre Hollandalılar şu anda Pieter Omtzigt başbakanlığa en layık kişi olarak görüyor. Omtzigt tanıyan Hollandalıların neredeyse yarısı (%46) onun Başbakan olmaya uygun olduğunu düşünüyor. Bu anketi yaptıklarında Omtzigt ‘in henüz partisini Yeni Sosyal Sözleşme (Nieuw Sosyal Contract) kurmamıştı.
Hollandalı seçmenin diğer başbakan adaylarının hakkında düşünceleri şöyledir
Bu sonuçlara göre en iyi başbakan aday Pieter Omtzigt, devamında aday olmayan Caroline van der Plas, onu takip eden Dilan Yesilgoz-Zegerius, Frans Timmermans ve Geert Wilders
Tabii ki yeni kurulacak hükûmetin ve halkın sorunların sıralamasını siyasi görüşlerine göre de sormuşlar.
İnsanimizin bu ankette ortaya çıkan sorunların çoğundan ya haberleri yok ya da böyle bir sorunun olduğundan bi haber. Neyse, ben sağı solu bir yana bırakarak ısrarla hatırlatma yapacağım. Türk seçmen oyunu verirken en azından niye, niçin ve kime oy verdiklerini bilsin diye.
Ankete katılan sağ görüşlü seçmenin en öncelikli sorunu %50 olarak “göç ve sığınmacı” sorunu olarak görmekte. Sol görüşlü seçmen ise bu sorunu %17 olarak görüyor. Alım gücü yaşam pahalılığı ve enflasyon sorununu sağ seçmen %33 sorun olarak görüyor, solcu seçmen ise %28 olarak sorun görüyor. Konut sorunu sağ seçmen için %27 sol seçmen için %23. Sağlık sorununu sağ seçmen %24, sol seçmen %27 sorun olarak görüyor. Bizim insanimizin en önemli sorunu geçim sıkıntısıdır gerisi araka sıralardadır.
Tatilden döndük Türkiye’nin tüm sıcağını sanki buraya araba bavullarımızda taşıdık, siyasette olduğu gibi havalar ısında Hollanda’da bu günlerde 32 dereceleri gördük.
Peilinwijzer0 I&O Research, Ipsos/Een Vandaag ve Kantar tarafından 5 eylülde yapılan ilk milletvekili dağılımı anketini de görme şansımız oldu.
Ayrıca 19 Ağustos 2023’te Pieter Omtzigt partisi Yeni Sosyal Sözleşmesi (Nieuw Sociaal Contract) kurdu. Henüz mürekkebi kurumamış bu ankete 26 ile 32 milletvekili sandalyeyi alacağını ön görülerek ilk sırayı kapmış görünüyor. İkici sarada 22 – 27 sandalyeyle VVD partisi geliyor. GL ve PvdA seçim listesi 22 – 26 olarak üçüncü sırayı alacak görünüyor. Bu sıralamaya en yakın partiler ise oldukça geride. BBB 11 – 17 milletvekili, PVV 12-16 milletvekili, D66 6 – 10, PvdA 7 – 10, CDA, 2 – 6 ve Denk 2 – 4 milletvekili olarak görünmekte.
Bu bölümü uzun yıllardır tanıdığım, sevdiğim, saydığım ve bana gören bugüne kadar Türk toplumunun yetiştirdiği en iyi siyasetçilerinden biri olan DENK partisinin de kurucusu Tunahan Kuzuyu aktife siyaseti bırakacağını duyunca bu yazımda ondan bahis etmez isen ona ve seçmenine haksızlık olur diye duşundum.
Tunahan vekilimizi 2000’li yıllarında bir toplantıda tanışmıştık. Henüz yüzündeki tüyler bile belirgin değildi. Düşe kalka siyasetin acımasız çarklarından gecen bu değerli kardeşimiz bugün saçları ağırmış onca badireler atlatmış ve deneyimler kazanmış vekilimiz bir yazılı beyanla kasım seçimlerinden sonra meclise dönmeyeceğini bildirdi. Tabii Denk partisi için arka planda hizmet vereceğinde vurguladı. Tunahan bu bayrağı yeni kuşak Stephan van Baarle ve Doğukan Ergin gibi çocuklarımıza büyük erdem ve fedakârlık yaparak siyasetin yolunu açıyor. Tebrikler Tunahan Kuzu vekilim. Allah bundan sonraki çalışmalarında başarılar eylesin biz senden razıyız Allah’ta sizden razı olsun inşallah.
Gelelim gündemiz görünen odur ki siyasetin kazanı kaynayarak secim çalışmaları önümüzdeki günlerde sık sık gündemimiz olacak. Eski bir siyaset tozu içine çekmiş biri olarak siyasete ya da bizi yönetenlerin fikrini öğrenmek istiyorsanız mutlak takip edin fırsat bulduğunuzda kafanıza takılan soruları sorun. Tartışma programlarında, haber bültenlerinde, sokaklarda, meydanlarda Pazar yerlerinde partiler tarafından bilgilendirmeler yapılacaktır desteklediğiniz partilerin çalışmalarına da destek verin.
Elbette ayağı yere basan parti programı olana, söylemlere, vaatlere hikayesi boş olana değil, gerçekçi olana sizin inandığınız partiye seçiminizi yapın. Tabii ki o partinin parti programını ve liderlerini de tanıyın.
Şimdilik sağlıkla ve esenlikle kalın
