Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Etten-Leur’de Özgazi’yi ziyaret etti

T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ve T.C. Deventer Başkonsolosu Hakan Cengiz geçtiğimiz günlerde Etten-Leur’de bulunan Özgazi firmasını ziyaret ettiler. Ziyarete HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu da eşlik etti. Özgazi CEO’su Şerif Aktürk’ün özel davetlisi olarak ziyarete gelen heyet, Şerif Bey tarafından dünyanın en büyük beyaz peynir fabrikası olan Özgazi’yi gezme ve tanıma fırsatı buldular. 2 saat boyunca fabrikanın farklı bölümlerini gezen heyete, sistemin nasıl çalıştığını hem gösteren hem de anlatan Şerif Aktürk, geziden sonra misafirlerine özel Erzurum Cağ Kebabı ikram etti.

Tebrik ediyorum sizi enerjik ve motive görüyorum. Anlatırken gerçekten büyük bir heyecan ve arzuyla konuşuyorsunuz. Bugünkü misafirleri nasıl buldunuz? Memnun edebildiniz mi, sizce?
Teşekkür ederim. içimizdeki enerji asla azalmıyor. Bu enerjiyi ölene kadar devam ettireceğiz, çünkü bu duruma alıştık. Misafirlerle ilgili olarak, her zaman yeni büyükelçi ve konsoloslar geldiğinde, onları davet etmek adına bir gelenek oluşturduk. Bu, kendilerine işimizi tanımaları ve yerinde görmeleri için bir fırsat oluyor. Bu sene ise büyükelçimizle bu programı uygun gördük ve misafirleri davet ettik. Onlarla yerimizi gezdik.

Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Etten-Leur’de Özgazi’yi ziyaret etti

Buradan etkilendiler mi sizce?
Böyle bir tesisi yabancı ülkede bulmak gerçekten zor, ama burası bir tesis değil sanayileşmiş artık. Günlük 200 ton peynir üretebilen, 60 bin metrekare alanda modern bir tesis. Bu, Türkiye dahil olmak üzere bu ürünleri üretebilen çok az fabrikanın olduğu bir seviyede modern bir yer. Bu nedenle, misafirlerin etkilenmemesi neredeyse imkansızdı.
Fabrikanızın başarı hikayesine 33 yıl önce başladığınızı biliyoruz. Bu süreçte buraya geleceğinizi hayal etmek mümkün müydü? Bu başarıya giden yolu sizce belirleyen etkenler nelerdi?
33 yıl önce başladığımızda, bu noktaya geleceğimizi düşünmek imkansızdı. İki temel hayalim vardı; birincisi eğitim almak ve bir üniversiteyi bitirmek, ikincisi ise Almanya’ya gitmek. Gerçekleştirmem gereken bu iki hayalim için çalıştım ve 19 yaşındayken Almanya’ya geldim. Ancak işin bu noktaya gelmesi sadece gıda teknolojisindeki bilgimle değil, aynı zamanda sürekli çalışma azmi, mücadele, finansal olanaklar ve zorluklara karşı direncimle mümkün oldu. Aslında makine mühendisi olmama rağmen, gıda alanında yeterince bilgiye sahip olduğumu düşündüğüm için Türkiye’de kısmi de olsa danışmanlık yapmaktayım, bu gurur bana yetiyor.

Bu başarıyı teknolojik bilginiz mi getirdi yoksa başka etkenler de var mıydı?
Bunu sadece gıda teknolojisindeki bilgilerime bağlamak haksızlık olur. Her şeyden önce, dünyada yapılan her şeyin insanlar tarafından yapıldığını düşünüyorum. Çok çalışmak ve mücadele etmek, başarıya ulaşmanın anahtarıdır. İmkanlar elverişli olduğunda ve mücadeleye devam ettiğinde her şeyi her insan yapar bu mümkündür.

Sizin başarınızın yanı sıra, şirketinizde kendi çocuklarınızın da bu bayrağı daha ileriye taşıyacaklarını düşünüyor musunuz?
İki oğlum var, onlarla gurur duyuyorum. Elbette, şirketimdeki başarıda benim ve başından beri, uzun yıllarını veren ve bu süreçte büyük bir özveri ile çalışan 4 kişi daha var. Onlarla birlikte oğullarım da bizimle çalışıyor, 7 aydır Türkiye’deydim ve benim yokluğumda şirketin cirosunu bıraktığımdan 2-3 katına çıkartmışlar ve bu durum beni gururlandırıyor. Şimdi, çocukların bu bayrağı daha da ileriye taşıyacaklarına olan inancım tam. Önümüzdeki 20 yıl içinde nereye taşıyacaklarını tahmin etmek zor, ancak şirketin demirbaşları ve ekibiyle birlikte öncü bir yolda olduklarını söyleyebilirim. Şu anda yeni bir fabrika düşüncesi var, bu konuda görüşmeler ve planlamalar devam ediyor. Bu, şirketin büyümesine ve daha fazla ürün sunmasına olanak tanıyacak.
Hollandalı Türk işadamı olarak başarılarınızTürk yetkililer, büyükelçilik ve konsolosluk gibi resmi kurumlar tarafından takdir edildi mi?
Evet, bu konuda bir takdir görüyorum. Ancak ben medyatik biri değilim. Burası Şerif’in değil Türk toplumunun yeri, onlara da bu hizmeti vermeye devam ediyoruz. 83’e yakın ülkeye pazarlama yapıyoruz. Ancak Türkiye’den aldığımız malzemelerin %60’ını Avrupa’ya ihraç ettiğimiz, sertifikalarımızla Türkiye’de olan birçok işletmeye danışmanlık yaptığımız ve Avrupa’da da ürünlerimizin büyük talep gördüğü gerçeği var. Bu nedenle, devletin ve resmi kurumların bize olan takdir ve desteğinin devam etmesini önemsiyoruz.
Burayı gören herkes gururlanır, Hollandalılar bile gururlanıyor. Böyle birkaç tane daha fabrika olsa Hollandalılar bize daha farklı gözle bakacağına, saygı duyacağına inanıyorum.

Son olarak, misafirleriniz için özel bir yemek ayarladığınızı duyduk. Bu yemek hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Misafirlerimiz için özel bir yemek ayarladık. Erzurumlu olmam sebebiyle, Erzurum’a özgü olan ve oldukça ünlü olan “Çağ Kebabını” seçtik. Bu yemekle ilgili olarak, yaklaşık 10 gün önce dünya lezzet sıralamasında 10 numaraya girdiğini gördük. Bu bizim için büyük bir başarı. Ancak, bu yemek sadece bir örnektir. Başka bir yerde de öne çıkabilecek farklı ürünler düşünmekteyiz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Bu özel yemek etkinliği, misafirlerin hem Türk mutfağını tanımasına hem de yerel bir lezzeti deneyimlemelerine olanak tanıyacak.

Başarılarınızın devamını dilerim. Size ve konuklarınıza da afiyet olsun diyoruz…
Ben teşekkür ederim. Sizlerin de buraya gelmesi ve bu atmosferi daha yakından görmesi benim için önemli. Herkese tekrar teşekkür ederim.

“Özgazi, sadece Türkiye’nin değil, Hollanda’nın da itibarını artıran bir marka”

Biraz önce de bahsettiğiniz gibi böyle bir gurur duyacağımız bir iş yerini ziyaret ettiniz. Başlangıcından ortasına kadar gözlemlerinizi alabilir miyiz?
Teşekkür ederim. Bugün, gurur kaynağımız olan Öz Gazi’yi ziyaret ettik. Şerif Aktürk Bey’in başarılı müteşebbisliği ile öne çıkan fabrikalarını ziyaret etmek kısmet oldu. Müthiş etkilendiğimizi söylememe gerek yok. Daha önce değişik görevlerimizde Özgazi Peyniri’ni tüketiyorduk, ancak bu sefer ürünlerin üretildiği yeri ziyaret etmek büyük bir deneyimdi. Fabrikanın büyüklüğü, sofistike otomasyon sistemi ve temizliği gerçekten etkileyiciydi. Deventer Başkonsolosumuz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ziyaret, her detayın özenle planlandığı, alın teriyle yoğrulmuş geniş ve üretken fabrikaların Avrupa’dan Amerika’ya, Avustralya’ya kadar geniş bir coğrafyaya ihracat yaptığı bir müesseseyle tanışmamıza vesile oldu. Özgazi Peyniri, sadece Türkiye’nin değil, Hollanda’nın da itibarını artıran bir marka olarak ön plana çıkıyor. Bu başarılarının devamını diler, kendilerini tebrik ederiz.

Makinalaşmasını nasıl buldunuz Şerif Bey’in?
Şerif Bey’in gösterdiği gibi, masif bir makine anlaşması mevcut. İşçilik bakımından çok az kişinin çalıştığı, belki de 100 kişinin yerine 23 kişinin çalıştığı bir sistem. Şerif Bey’in kendi dizaynı olan makineleri tanıtması, fabrikadaki otomasyonun ne kadar etkileyici olduğunu gösterdi. Her ayrıntının dikkatlice düşünüldüğü, tasarlandığı ve uygulandığı bu müessese, Türk insanının ve Hollanda Türk toplumunun ne kadar değerli işlere imza attığını görmekten gurur duyuyoruz. Fabrikadaki boruların ve kabloların uzunluğundan bahsetti, hani buradan Türkiye’ye yol eder deriz ya, o kadar uzunlukta rakamlar, bu da müessesenin büyüklüğünü gösteriyor. Bu tür iş adamlarının Hollanda’da gurur vesilesi olduğunu söyleyebilirim. Sizi bu konularda aktif görmek de ayrıca tebrik edilecek bir durum.

Hollanda Türk toplumunda Türk iş insanlarının konumunu nasıl değerlendirirsiniz?
Hollanda Türk toplumu, 1964 yılında imzalanan Türkiye-Hollanda göç anlaşması sayesinde buraya gelmiştir. Bu anlaşmanın 60. yıldönümünü ve toplumumuzun burada 60 yılını kutlamaktayız. Başta işçi olarak gelmiş olabiliriz, ancak bugün birçok alanda başarılı bireyleriz. Bürokrat, asker, polis, belediye encümeni, müteşebbis, küçük müteşebbis; her meslek dalında değerli insanlarımız bulunmaktadır. Şerif Bey gibi büyük müteşebbislerin varlığı, toplumumuzun Hollanda’da ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bugün ziyaret ettiğimiz aile müessesesini yöneten Şerif Bey ve ailesini tebrik ediyor, müthiş bir sistemle burayı yönettikleri için iftihar ediyoruz.

Önümüzdeki yıllarda gençlere ve iş dünyasına ne tür bir mesaj vermek istersiniz?
Başarı elbetteki önemlidir, ancak başarıyı anlatmak da o kadar kıymetlidir. Hollanda Türk toplumunun gençlerine, özellikle Şerif Bey’in başlattığı çalışmaları, geçirdiği aşamaları ve bu başarıya ulaşmadaki çalışkanlığını daha çok anlatması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür güzel bir aile müessesesinin, çalışkanlık ve başarı ile nasıl şekillendiğini gençlere anlatması önemlidir. Şerif Bey’in gelecek kuşaklara, hatta bütün kuşaklara örnek olacak bu tür mesajları daha çok paylaşması, Hollanda Türk toplumunun gençlerine ilham kaynağı olacaktır. Kendisine bu güzel ziyaret için teşekkür ederim.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!