Lanetlenmiş kutsal toprakların kaderi yine değişmedi; kan ve gözyaşı!

2023u onca acıyla, onca felaketle Hatay depremini kapattık derken 2024’te felaketlerin biri bitmeden diğeri başlıyor. Şehit haberleri birer ikişer bazen de çoklu canımızı acıtarak gündemimize düşüyor. Yollardaki trafik terör her gün hızını kesmiyor, nehir, ırmak yataklarına yapılmaması gereken inşaatlardan dolayı can kayıplarımız var. Seller var, toprak kaymaları var, güvensiz ve kontrolsüz madenlerdeki acılarımız var. Bitmiyor 13 Şubat 2024’te Erzincan ili İliç ilçesi Çöpler Köyü mevkiinde yaşanan önlenebilir heyelan var, 9 canımızı diridir toprak altında olması canımızı çok yakıyor. Anlayacağınız yaşadığımız onca olaydan, onca felaketten, onca yanlıştan hiçbir ders almadığımız ve almayacağımız gerçeği ortaya çıkıyor.  

Siyasiler sağ olsun ve akıl izan versin. Bu günlerde 31 Mart yerel seçimi için meydanlara çıkmışlar kimi bana oy vermezsen hizmet gelmez diyor, kimi de koltuk kavgasına girmiş. Vatandaşın acısı sorun hayat mücadelesi gündemlerinde vallahi yok. Onların tek gerçekleri oy, makam ve mevki yani kendi ikballeri. Aslında başımıza gelen felaketlerin, acıların en büyük kusurlusu onların yaptıkları ya da yapmadıklarından olduğu gerçeği tüm çıplaklığıyla ortada duruyor. Tabii ki bu kusurluları uzaydan ya da Mars’tan getirmedik içimizden seçtiğimiz bizim insanımız, bu insanların kusurlarına rağmen tekrar tekrar biz seçiyoruz. Demek en büyük sorun bizde, vallahi biz kusurluyuz. Derdimiz dünyadan büyük, Of ki of!

Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, yurdumuzda Hollanda’da hükümet kurma çalışmaları çatırdıyor demiştim.

O yazımda öngördüğüm gibi, anayasayı hiçe sayma tehlikesinden dolayı Nieuw Sociaal Contract (NSC) hükümeti kurma çalışmaları, bugüne kadar hiç dile getirilmemiş bir gerekçe olan “devlet finansman açığı” sebebiyle durdurdu. Zaten NSC, PVV’den ve lideri Geert Wilders’ın anayasayı hiçe sayan ırkçı yaklaşımları nedeniyle zoraki istem dişi, yani kerhen (bu kelimeyi rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan çok kullanırdı), 22 Kasım 2023 seçimleri sonrasında hükümet kurma çalışmalarına zorlanmışlardır. Amaç dört sağcı partiyle sağ bir hükûmet kurmaktı NSC Parti Lideri Pieter Omtzigt’in sağcı akımı CDA’dan geldiği için başka da düşünülemezdi. Diğer bir tabirle “Taşıma suyla değirmen dönmez” atasözü gibi, bu hükümet bu liderler ve partilerle kurulmayacak. Sonuç olarak elde kalan, ya dışarıdan destek verecek azınlık hükümeti ya da çok kuvvetli bir ihtimalle yeniden seçim gideceğiz. Yaşayıp göreceğiz.”

Gelelim yazımın başındaki lanetlenmiş toprakların kaderine”.

Antik çağda Levant Coğrafyası olarak bilinen Filistin ve Israil toprakları, insanlığın ilk kültürel miraslarının oluşturulduğu coğrafya. Köpeğin bile evcilleştirildiği ilk yerleşim yerleri, günümüzün ırkçı yöneticileri tarafından azmış ve vahşi köpekler gibi davranıyorlar.

Bu yöneticiler, ataları olan Amoritlerin ve onlara (Yahudilere) Avrupa’da soykırım uygulayan ilham kaynakları Nazi’lere özeniyorlar. Filistinlilere Naziler gibi dünyanın gözü önünde yapılmamış kötülük bırakmadılar. İsrail, Hamas’ın ‘Aksa Tufanı’ saldırısından sonra dünyadaki hiçbir evrensel kuralı tanımadan masum ve savunmasız Filistinlileri katletmesi, büyük tepkilere ve tartışmalara yol açıyor. İsrail’in Refah sınır kapısında gerçekleştirdiği saldırılar da uluslararası toplumda güçlü bir kınama dalgasına neden oldu.

Özellikle Refah’ta sıkışmış 1,5 milyon Filistinliye karşı yapacağı tahmini soykırım harekâtını, müttefikleri olan AB ülkeleri ve Amerika artık yüksek sesle istemiyor.

Canilikte İsrail’den geri kalmaz Rusya bile bu caniliğe soykırıma sessiz kalmadı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıklamaları, Amerikan politikalarının Orta Doğu barışına zarar verdiği ve bölgeyi felakete sürüklediği yönünde önemli bir eleştiri getiriyor.

Benzer şekilde, Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel ve Venezuela Dışişleri Bakanları da İsrail’in saldırılarını şiddetle kınıyor. Bu olaylar nedeniyle, İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesen ülkeler arasında Bolivya’nın öncülüğünde bir dizi tepki oluştu. Şili, Kolombiya, anavatanımız Türkiye ve diğer birçok ülke, İsrail’in saldırgan tutumunu kınayarak bazıları büyükelçilerini bile geri çağırdılar.

Güney Afrika ise İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet ederek soykırım suçlamasıyla dava açtı. Latin Amerika ülkelerinin İsrail’e karşı aldığı aktif tutum, insanlığın hala ölmediğini gösteriyor. Venezuela ve Küba gibi ülkeler, tarihsel bağlamda özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi vermiş bir kültürden gelerek, Filistin’e destek konusunda cesur bir duruş sergiliyorlar. Umuyoruz ki diğer Müslüman ülkeler de aynı cesareti gösterir ve sözde insan haklarını savunan ülkeler de aynı şekilde hareket eder. Israil’in Nazi heveslisi yöneticilerini durdurur.

Bununla birlikte, Almanya’nın İsrail’e kayıtsız destek veren tutumu da vicdani olan herkesin eleştirilerine maruz kalıyor. Almanya’nın İsrail politikasındaki tutarsızlık ve İsrail’i eleştiren sesleri bastırma çabaları, tarihi Yahudi soykırımı travmasıyla bağlantılı olarak açıklanabilir. Ancak, Almanya’nın İsrail’e sağladığı körü körüne destek, vicdan sahibi herkes tarafından uluslararası toplumda eleştirilere neden oluyor. Maalesef yurdumuz Hollanda farklı davranmıyor, mevcut Başbakan Mark Rutte NAVO Genel Sekreteri makamı için Amerika ve Israil sevdalı NATO ülkelerine şirin görünmek için bu acımasız yönetime desteğe göz yumuyor.

Sonuç olarak, Filistinli onca masum, çoluk çocuk, yaşlı, kadın ‘insan’ katlediliyor. Biz Müslümanlar ise göstermelik meydanlarda çağırıp bağırıyoruz, iç siyasete mesajlar veriyoruzbasit zararsız kınamalardan ileriye gitmiyoruz, hepsi bu kadar. Bu insafsızlık ve kıyımın çözümü için uluslararası toplumun, özellikle vicdan sahibi olan herkesin, daha fazla çaba sarf etmesi ve tüm tarafların barışçıl bir çözüm bulmak için iş birliği yapması gerekmektedir. Allah vicdansızlardan vicdanlıları korusun.

Sağlıkla, sevgiyle, esenlikle ve barış içinde vicdanlı kalın




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!