Mültecilerin gücü, iktidarı, başbakanı ve parti liderlerini devirdi

Hollanda’da geçen hafta hükümet düştü. Yetmedi, hükümet ortağı dört partiden üçünün lideri de düştü. Liderler siyaseti bırakıyorlar. Peki, IV’üncü Rutte hükümeti ve VVD, CDA ve D66 partilerinin liderlerini düşüren, siyasetten ayrılmalarını sağlayan sebep ne? Hiç şüphesiz mülteciler… İşte Hollanda’da olduğu gibi, günümüzde, mültecilerin görünmeyen gücü, bir çok ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik gidişatını etkiliyor. Bazı ülkelerde hükümeti de düşürüyor.

Hollanda’da hükümetin düşmesine sebep, savaş ortamından Hollanda’ya sığınan mültecilerin “aile birleşimi politikası” tartışması esnasında ortaya çıkan anlaşmazlık oldu. Zira hükümetin inançlı küçük ortağı Hıristiyan Birlik Partisi, aile birleşimini tavizsiz bir şekilde savundu. Kriz oluştu. Uzlaşma sağlanamadı. Krizden çıkış yolu, yeniden seçimlerin yapılmasında görüldü..

Kriz ve tartışma, elbette sadece hükümetle sınırlı kalmadı. Özellikle iktidar partileri VVD, CDA ve D66’da parti içi tartışmalar yaşandı. Ve kısa bir süre sonra, Başbakan Rutte, yapılacak ilk seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Sonraki günlerde, Hıristiyan Demokrat parti CDA ve sol liberal D66 partisi liderleri de görevlerini bırakacaklarını açıkladılar. İşte böylece mültecilerin gücü, sadece hükümeti değil, üç siyasi partinin liderini de değiştirdiler.

Hollanda siyasi tarihine krizlerin başbakanı olarak geçecek olan liberal Mark Rutte, tam tamına dört kabine kurdu. Krizlerle mücadelede başarılı olan Rutte, yapılan yorumlara göre, son krizi yönetmekte, ya da partisinin daha da güçlenmesi hesabıyla yaptığı manevrada başarılı olamadı. Hem hükümet yıkıldı hem de kendi liderliği gitti. Ancak, Rutte’yi yakından tanıyanlar, Rutte’nin siyasi arenadan kolay silinemeyeceğini en az bir yıl daha ülkeyi yöneteceğini belirtiyorlar.

Seçimlerden sonra, aylarca (299 gün) süren çetin pazarlıklar sonucu kurulan IV’üncü Rutte hükümeti, ne yazık ki, bir buçuk yıl sürdü. Hatırlanacağı üzere, III’üncü Rutte hükümeti de, yine ülkedeki göçmenlere Vergi Dairesi tarafından yapılan ırkçılığın ortaya çıkmasıyla düşmüştü. Zira, Vergi Dairelerindeki memurlar yabancı kökenli işletmecilere sadece isimlerinin farklı olmasından dolayı ceza kestikleri ve bunun sonucu yaklaşık yüz yirmi bin insanın olumsuz şekilde etkilendiği, bir raporla ortaya çıkmıştı.

Hollanda’ya 13 yıl Başbakanlık yapan Mark Rutte, davranışlarıyla bir çok yorumumuzda ele aldığımız bir siyasetçidir. Bilinen özelliklerinden birisi, yaptığı hatalardan sonra hemen özür dilemesidir.

İşte bu yorumlarımızın birisinde, gazeteci Niels Markus’un Başbakan Mark Rutte’yi “Teflon Mark” olarak isimlendirmişti. Çünkü, meslektaşları ve Bakanları yaptıkları bazı hatalarından dolayı veya gelişen skandallardan sonra istifa ederken, Rutte yaptığı bir çok yanlışının olmasına rağmen, istifa etmedi. Korona krizi sürecinde yaptığı hatalar, hükümet kurulması sürecinde, Pieter Omtzigt ile ilgili yaptığı gaf, III’üncü Rutte hükümetinin düşmesine sebep olan vergi dairelerindeki skandallar karşısındaki suskunluğu, hatalarından bazıları.

Diğer taraftan, Başbakan Rutte’nin 2022 yılının son günlerinde, 19 Aralık’ta Lahey’deki Ulusal Arşiv binasında özel davetlilere yaptığı yirmi dakikalık konuşmasında, “köle ticareti, sömürgecilik ve tarihsel geçmişle yüzleşme” konusuna girmiş ve köleliği bir insanlık suçu olarak tanımlayıp, Hollanda’nın kölelikte oynadığı rol için hükümet adına özür dilemesi de tarihi bir gelişmeydi.

Son seçimlerde, 2025 yılına kadar uygulanacak hükümet politikalarında, ‘değişim ve yenilenme’, ‘yeni liderlik’ çıkışıyla tüm dikkatleri üzerine toplayan Rutte, hükümet ortağı sol liberal Sigrid Kaag ile birlikte, Hollanda’da neo liberalizm ile sosyal liberalizmin birlikteliğini ortaya koyacaklardı. Ancak, hiç hesapta olmayan mülteci krizi ve politikası, buna fırsat vermedi, hükümet düştü iktidar ortağı üç partinin lideri de devrildi.

Son yorumlarımızın birisinde Başbakan Mark Rutte’yi, “Bir lokma, bir hırka ve bir başbakan” başlığıyla ele almıştık. Rutte’nin sade, gösterişsiz, lükse tenezzül etmeyen, işe bisikletle gitmesi, meclis koridorunda döktüğü kahveyi kendisinin temizlemesi gibi hareketlerini öne çıkardığımız yazıda, Rutte’yi ‘işkolik’ olarak 7/24 çalıştığına değinmiştik.

Başbakan Mark Rutte’yi her ne kadar mülteciler politikasına kurban gitse de, eski danışmanlarının yorumlarına göre, Hollanda siyasetinde en az bir yıl daha görmeye devam edeceğiz. Sonra, Avrupa Birliği kurumlarında görev alacak Mark Rutte, örneğin, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yerine geçebilir.

Veyis Güngör

13 Temmuz 2023




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!